Protein, herkesin konuştuğu ve konuşmaya devam edeceği makro besin maddesidir. Her türlü sağlıklı gıda satan, üreten veya tedarik edenlerin paketlenmiş ürünleri üzerinde Gıda Yönetmelikleri gereği belirtilmesinin mecbur olmasından öteye, bunların iyi bilinen zorunlu tüketim besin maddeleri olmalarından dolayı, içerikteki miktarları önemle belirtirmiş şekilde paketlenmiş olan gıdalar proteinler… Bunlar bazen bir içerik olarak sunulsa da bazen tamamen saf olarak toz formlarda sunulabilen gıdalar ve gıda katıları da olabilirler. Örneğin; jelatin, kollajen, et proteini vb hayvansal proteinlerden diğer olası kaynakları sebze proteinlerine (Nohut,bezelye proteinleri vb.) kadar birçok varyasyondan oluşan tozlara ve çeşitli formlardaki gıdaların hallerine protein gıdaları denilmektedir.
Peki sorumuza istinaden; farklı kaynaklardan beslenirken yeterince protein alabiliyor musunuz ? Karbonhidrat ağırlıklı mı besleniyorsunuz? İşiniz bedenen güçlü olmanızı gerektiriyor mu ? Sebzelerde protein yok mu ya da hayvansal kökenli proteinler almadan yeterince protein alamadığınızı mı düşünüyorsunuz ? En iyi protein kaynakları nelerdir ?
Neden proteine ihtiyacımız var?
Protein, besin maddelerinin hücrelere taşınması ve metabolik düzenlemelerde kullanılması da dahil olmak üzere çoğu bedensel süreç için gerekli olan aminoasitlerden yapılır. Vücudumuzun fonksiyonel olarak çalışması ve yaşamını sağlıklı olarak sürdürebilmesi için gerekli 20 amino asidin 10’unu üretebiliriz, yani diğer 10’u diyetimizden almamız gerekmektedir. Vücudumuzun daha sonra kullanmak üzere depoladığı yağ ve nişastanın aksine, fazla olarak alınan proteinleri depolamıyoruz ve bunun yerine aminoasitlerin tümünü günlük olarak tüketmemiz gerekmektedir.
Sorulduğunda yeterli miktarda alınan et veya kinoanın günlük protein ihtiyacını karşıladığını düşünebilir misiniz? Bu, dışarıdan zorunlu olarak almamız gereken 10 amino asidin tümünü içerdikleri anlamına gelir. Kas geliştirmenin ötesinde, “protein bize ruh halimiz, odaklanmamız ve hatta cinsel gücümüz için gereken temel yapı taşlarını verir. Peki Neden ? Proteinde, serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterleri yapmak için gerekenamino asitleri kullanırız. Bu bilgiler beyin ve gıda sağlığı ilişkileri arasında yıllardır çalışan fizyoterapistlerin yorumlarından ileri gelmektedir. Dünya’da ve ülkemizde hizmet veren birçok diyetisyenin genel olarak belirttiği özel vurgular arasında, çok az protein almanın zayıflamış bir bağışıklık sistemi, kemik kaybı, saç dökülmesi ve kırılgan tırnaklarla ilişkili olduğu açıklanıyor. “Tavsiye edilen günlük doz (veya RBD*) üzerinde protein alımının kan şekeri seviyelerini dahi iyileştirdiğini, sarkopeniye (kas kaybı) karşı koruduğunu ve kilo kaybına yardımcı olabileceğine dair kanıtlar var” deniliyor. ” Bildiğiniz üzere proteinler sizi diğer tüm bilinen makro besinlerden daha uzun tok tutabilmektedir.” Burada önemli olan tüketilecek proteinin sıklığı ve dozlarının ne şekilde olması gerektiği konusunda her bireyin bünyesini tanıyarak bilgi sahibi olması veya danışmanlık alması gerektiğidir. Sağlığınız bizim için önemlidir.
Sağlık ve Mutluluk dileği ile…